Kadınlar Denizi Plajı – Kuşadası Gezilecek Yerler |
Sahil boyunca devam eden yürüyüş yolunda çeşitli restoranlar, hediyelik eşya dükkanları, kafeler, barlar, irili ufaklı dükkan ve alışveriş merkezi bulunuyor.
Kadınlar Denizi plajına girmek ücretsiz. Şezlong fiyatlarına gelince..İki şezlong+bir şemsiyenin fiyatı otuz liraymış. Tatil yöresi olduğunu varsayarsak çok da kötü değil. Neyse ilk gün denize girmedik. Biraz deniz manzarasında dinlendikten sonra dolmuşla şehir merkezine gittik. Vardığımız nokta bir kervansarayın önüydü. Buraya Öküz Mehmet Paşa kervansarayı deniyor. Öküz Mehmet Paşa, on yedinci yüzyıl sadrazamlarından biri ve bu lakabı almasının sebebi de babasının öküz nalbantı olmasıymış. Hatta kervansarayın yan tarafında bir yerde de heykeli var. Kervansaray, günümüzde turistlere yönelik Türk gecelerinin yapıldığı bir işletme olarak hizmet vermekte.
Kervansarayın tam karşısında Scala Nuova ya da Türkçesiyle “Yeni Liman” var. Araştırmalarım sonucu buradan günübirlik Türkiye’ye en yakın Yunan adası olan Sisam ya da Yunancasıyla Samos adasına gidilebiliyor. Feribot sabah sekiz buçukta kalkıyor ve dönüş ise saat akşam beşte. Acenteler tur düzenliyor. Fiyatları da 40-50 euro civarı bir şey. Kısmetse bir dahaki sefere deneyeceğim.
Sahil şeridini de komple dolaşıp çarşı içine dalarak eve geldik. Hesaplamalarıma göre tam on kilometre yürümüşüz. Buz gibi karpuz ve ardından uyku faslından sonra sahilde çayımızı, kahvemizi içmek için yeniden şehir merkezine indik. Güvercinli Park’ta içeceklerimizi alıp muhteşem manzaranın tadını çıkardık, gün batımını izledik.
Güvercin Adası eşliğinde çay keyfi – Kuşadası Gezilecek Yerler |
Tekne turu başlıyor – Kuşadası Tekne Turu |
Buranın adı altın kum olmalı – Kuşadası Tekne Turu |
Gümüldür-Özdere mevkiindeki ikinci koy ise sanki Victoria’s Secret defilesi gibiydi 🙂 |
Bu iki koyda da yaklaşık kırk beşer dakika zaman veriliyor. Sonrası ise muhteşem dalgalar içinde başlangıç noktamıza dönüş.
Hemen hemen tüm firmalar aynı özellikte turları yaptığından seçim konusunda zorlanabilirsiniz. Bizim gözümüze Big Baba adlı tekne daha büyük ve bakımlı geldiğinden onu tercih ettik. Personel de gayet ilgili.
Gece hayatına gelince..Burada da birçok tatil yöresinde olduğu gibi Barlar Sokağı var. Yani yaklaşık bir on tane mekan. Barlar genelde yabancı turistlere yönelik olduğundan Irish bar gibi isimlere sahip. Akşam saat on bir gibi keşif amacıyla buradan geçtiğimde dikkatimi çeken şey neredeyse tüm mekanların boş olmasıydı. Bilmiyorum belki gece henüz başlamamıştır. Ancak gün içindeki turist yoğunlugunu göz önüne alınca gerçekten ilginç.
Üçüncü günüm de bu şekilde geçmişti. Artık akşama İstanbul’a dönüş vaktiydi..Yine de bu kadar dar zamanda bu kadar yeri gezebilmiş olduğum için kendimle gurur duymalıyım. Bir sonraki rotam neresi olacak ben de merak içerisindeyim.
INSTAGRAM : @seqununseyahatnamesi
1 yorum
Pingback: ALANYA GEZİ NOTLARIM | Sequ'nun Seyahatnamesi