Berlin gezi notlarımın ilkinde Mitte bölgesini anlatmıştım. Bu yazımda ise, Mitte’deki kadar gezemesemde, diğer bölgeleri anlatmaya çalışacağım.
Yazı İçeriği
Tiergarten
“Tiergarten” kelime olarak Almanca’da “Hayvanat Bahçesi” anlamına geliyor. Zira, 630 dönümden oluşan bu büyük parkta göller, çimenlik alanlar ve geniş caddelerin yanısıra bir de hayvanat bahçesi yer alıyor. Müthiş bir dinlenme yeri olan Tiergarten, bazı yapılara da ev sahipliği yapıyor. Reichstag’ı ilk yazımda anlattığım için diğer yapılara kısaca değinecek olursam :
Sovyet Anıtı
Treptow adlı belediyenin sınırları içinde kalan bu anıt, Nisan ve Mayıs 1945’te savaşta ölen Sovyet askerleri için yapılmış. Burada binlerce Sovyet askeri yatmaktaymış. Brandenburg Kapısı’nın karşısındaki caddeyi dümdüz devam edince yolun sağ tarafında kalıyor.
Haus der Kulturen der Welt
Dünya Kültür Müzesi olarak Türkçe’ye çevirebileceğimiz ve eskiden kongre binası olarak kullanılan bu müze, günümüzde kültürel etkinliklere sahne olmaktaymış. Kültür-sanat tarzı olaylar pek ilgi alanıma girmediği için burayı es geçtim. Giriş 5 Euro.
Siegessäule
Türkçe olarak Zafer Sütunu anlamına gelen anıttır ve Prusya dönemindeki askeri başarıların anısına dikilmiş. Daha önceleri Reichstag önünde bulunuyormuş ve 1939’da şu anki yerine taşınmış. Brandenburg Kapısı’ndan buraya 20 dakikada yürüdüğümü hatırlıyorum -ki bu da yaklaşık 2 km eder. Zamanım dar olduğu için tepeye çıkmadım.
Bu saydıklarım dışında Tiergarten içinde Federal Şansölye ve Alman Federal Ajansı binası olan Bundeskanzleramt ve Almanya Cumhurbaşkanı’nın resmi konutu olan Bellevue Sarayı da yer alıyor.
Potsdamer Platz
Bir zamanlar Doğu ve Batı Almanya olarak ayrılan Almanya’nın birleşme noktasıymış. İkinci Dünya Savaşı’ndan önce burası Berlin’in tam kalbiymiş; ancak savaş sırasında Potsdamer Platz çok ciddi hasar görmüş. Almanya’nın birleşmesinden sonra burası en iyi iyileştirme projelerinin olduğu yer olmuş. Burası ayrıca, dünyada ilk trafik ışıklarının kullanıldığı bölgeymiş.
Potsdamer Platz’da gezilecek yerler olarak ilk akla gelen yer Kulturforum adı verilen kültürel binalardan oluşan bir komplekstir. Burada resim galerisi olan Gemäldegalerie, sanat galerisi olan Kunstbibliothek, 20. yüzyıl resim, heykel ve tabloların sergilendiği Neue Nationalgalerie, filarmoni orkestrası ile ilgili bir şey olduğunu düşündüğüm Philarmonie ve ulusal kütüphane olan Staatsbibliothek gibi binalar yer alıyor. Ayrıca, Sony sponsorlu binalar kompleksi olan Sony Center da yine Potsdamer Platz’da bulunuyor.
Friedrichshain
Bu bölge daha çok sokak sanatıyla özdeşleşen bir yer ki, o bildiğimiz Berlin Duvarı’ndaki resimler bu bölgede yer alıyor.
East Side Gallery
Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra, duvarın 1 km’den fazla kalan kısmına, tüm dünyadan toplanmış 100’ün üzerinde ressamın yaptıkları resimlerden oluşmaktadır.
East Side Gallery’e, Warschauer Straße metro istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz.
Oberbaum Brücke
Friedrichshain ile Kreuzberg’i birbirine bağlayan çift katlı bu köprü, Berlin’in birleşmesinin önemli sembollerindendir. Alt kattan normal motorlu taşıtlar geçerken, üst katından ise U-Bahn trenleri geçiyor. Geçenlerde TV’de bir film seyretmiştim ve bu Oberbaum Köprüsü üzerinde bir sahnesi vardı. Ancak ismini hatırlamıyorum.
Kreuzberg
Açıkçası burası, 3 günlük Berlin gezim boyunca gidemeyip içimde yara bırakan bir yerdir. Akşam vakitlerinde gitmeye niyetlenip kuzenlerin yan çizmesi sonucu gidemediğim bu yer hakkında bildiğim tek şey, çok fazla Türk nüfusa sahip olduğundan adına “küçük İstanbul” denmesi. Hal böyleyken yemek yeme cennetinin de burası olduğu kesindir.
Charlottenburg
Charlottenburg bölgesi, Berlin’in birleşmesinden önce bir şehirmiş. Bugün ise Birleşik Berlin’in batı tarafında kalan bir semt. Burada önemli olarak gördüğüm;
Kaiser Wilhelm Gedächtnis Kirche
Alman imparatoru I.Wilhelm adına yaptırılan anıt kilisedir. Tiergarten’ın sonunda bulunan Zooloji Bahçeleri’nin yakınlarında yer alır. İkinci Dünya Savaşı’ndaki bombardıman sırasında hasar görmüş ve günümüzde bu hali ile duruyor. U-Bahn ve S-Bahn ile gidilebilen kiliseye en yakın istasyon Zoologischer Garten istasyonu.
Schloss Charlottenburg
Prusya liderlerine ev sahipliği yapmış 17. yüzyıl yapısıdır. Zamanım olmadığı için dışarıdan bakmakla yetinmiştim.
Kaiserdamm
Açıkçası burada gezilecek yer var mı yok mu bilmiyorum. Kaiserdamm’ı yazmamın sebebi Otobüs terminalinin burada olması. Almanya’da otobüs terminalleri Zentraler Omnibusbahnhof ya da kısaca ZOB olarak geçiyor.
Mesela, kaldığım EastSeven Berlin Hostel’den Berlin ZOB‘a ulaşmak için, hostele en yakın istasyon olan Senefelderplatz’dan U2 hattına binip Kaiserdamm’da inmiştim. Bu güzergah yaklaşık 30-35 dakika sürüyor. İndikten sonra ise Messedamm caddesini takip edip yaklaşık 250 metre falan yürüdükten sonra otobüs terminaline ulaşıyorsunuz.
Berlin’de gezilecek yerler hakkında gezip gördüğüm kadarıyla anlatacaklarım bu kadar. Bir sonraki rotam olan Heidelberg ile ilgili gezi notlarımı okumak için Heidelberg Gezilecek Yerler adlı yazımı okuyabilirsiniz.
Seyahat fotoğraflarım ve videolarım için beni sosyal medya hesaplarımdan da takip edebilirsiniz.
INSTAGRAM : @seqununseyahatnamesi
1 yorum
Pingback: BERLİN GEZİLECEK YERLER - 1.BÖLÜM | Sequ'nun Seyahatnamesi