Yazı İçeriği
Atina’ya Nasıl Gidilir ?
Sabiha Gökçen’den sabah 10:30’da kalkan uçağım saat 12’ye doğru Atina Eleftherios Venizelos Havalimanı‘na indi. Şehir merkezine ulaşmak için tavsiye edeceğim iki ulaşım aracı var : Metro ve otobüs..
Atina Havalimanı’ndan Syntagma meydanına metro ücreti 10 Euro olup yolculuk yaklaşık 40 dakika sürüyor. Bir ulaşım aracına göre gerçekten pahalı. Bu metro mavi hatta yer alıyor ve her yarım saatte bir kalkıyor. Vakit nakittir diyerek ben de metroyu kullandım.
Otobüs kullanılacaksa Syntagma Meydanı’na gitmek için X95 Express hattını kullanmak gerekiyor. Otobüs ücreti 6 Euro olup metrodan ucuz olsa da yolculuk bir saatten fazla sürüyor. Bir de Atina trafiğine yakalanırsanız vay halinize. Bu arada, otobüsler her 15-20 dakikada bir kalkıyor.
Atina’da Nerede Kalınır ?
Öncelikle söylemeliyim ki Atina’nın merkezi diyebileceğim yer Syntagma (Anayasa) Meydanı. Booking.com üzerinden yaptığım araştırmalar sonucu ihtiyaçlarıma en yakın otel konusunda Arethusa Hotel‘i tercih ettim.
Bu otel, bir kere Syntagma metro istasyonuna bir dakikadan az, Akropolis‘e 15 dakika, bizdeki karşılığı Sultanahmet olan Monastiraki’ye 5-6 dakika ve yine bizdeki karşılığı Nişantaşı olan Kolonaki’ye ise 15 dakika yürüme mesafesinde yer alıyor.
Gecelik ücret, kahvaltı dahil ortalama 80-100 Euro arası.
Arethusa Hotel ile ilgili detaylı bilgi almak ve rezervasyon yapmak için şu linke bakabilirsiniz.
Atina Gezilecek Yerler 1. Gün
Normalde Atina’da ilk yapılması gereken şey Akropolis‘i ziyaret etmektir. Ama zaten otelden çıktığımda saat 3’ü geçtiğinden onu sabaha bırakıp yönümü Bizans ve Hristiyanlık müzesine çevirdim. Ondan önce Parlamento binasına gittim.
Parlamento Binası
Öncelikle saat başı nöbet değişimi yapan askerleri görmek için Parlamento binasının önüne gittim ancak geç kalmıştım. Yalnızca birkaç fotoğraf alabildim.
Bizans ve Hristiyanlık Müzesi
Vassillis Sofias Caddesi’ni takip ederek Parlamento binasının oradan yürüyerek 15 dakikada Bizans Müzesi‘ne gidiliyor. Giriş ücreti 4 Euro. Müzeye aynı zamanda en yakın metro istasyonu ise Evangelismos.
Bizans Müzesi’nde popüler olan sanat tarzı ikonalar. Bu ikonalar çoğunlukla ahşap üzerine yapılmış dini figürleri temsil ediyor. Bunun dışında çeşitli heykeller, tablolar, seramikler, dokumalar, mozaikler ve el yazması kitaplar olmak üzere toplam 25 bin eser, 3. ve 20. yüzyıllar arasını yansıtıyor.
Bizans Müzesi’nde öne çıkan figürlerin başında birinci kısımda yer alan ve 4. yüzyıla ait Yunan efsanesi Orpheus heykeli geliyor. Bu heykelde, Orpheus bir ağacın gövdesine oturmuş lir çalarken, etrafında gerçek ve efsanevi hayvanlar ve kuşlar toplanmış şekilde tasvir edilmiş.
Aynı katta çeşitli Bizans madeni paraları ve irili ufaklı haçlar, mozaik dekorasyonları, altın mücevherler ve biraz daha alt kısımlarda ise mezartaşları ve ikonalara geçiş bölümleri var. Yine bu ikonalardan göze çarpan, 13. yüzyıla tarihlenen Virgin Episkepsis ikonasında Meryem ana, sağ koluyla çocuk İsa’yı tutarken sol koluyla da insanlığı kurtarması için yalvarıyor.
Bu gibi ikonaların dışında dikkate değer baş melek Mikail ikonası, St. Theodore Teron ikonası, St. George ikonası gibi önemli ikonalar dışında el yazma kitapları bölümü var. Bu kısımda da benim ilgimi çeken 11. yüzyıldan kalma ve Trabzon’daki St. Gregory Kilisesi‘nde (1960’larda yıkılmış) bulunan Evanjelistlerin tezhiplerini içeren el yazması. Aynı zamanda bu el yazmasının açıklamasındaki yazıyı okuyarak Trabzon isminin Yunanca’da “Trapezunta” olduğunu öğrendim.
Bizans Müzesi’nde ayrıca “Ottoman Conquest and the Genos” adlı bir bölüm de yer almakta. Burada Genos dedikleri Yunan etnisitesi anlamında kullanılıyor. Bu bölümde, Osmanlı hakimiyeti zamanında ortaya çıkan Yeni Hellenizm’den 1821 Yunan bağımsızlık mücadelesine kadar bazı açıklamalar yer alıyor. Bu bölümde yine dikkate değer parçalardan biri Kanuni Sultan Süleyman devrinden kalan akçeler ve diğeri de III. Selim’in 1806 yılındaki fermanı. Bu fermanda sultanın, Patras metropolüne verilen eski imtiyazların devamlılığını onayladığından bahsediliyor.
Yaklaşık iki saatimi harcadığım Bizans Müzesi’de işim bittikten sonra hedefim, Kolonaki bölgesinden yukarıya doğru Lykavittos tepesine çıkıp şehre bir de kuş bakışı bakmaktı. Haritama bakarak biraz ilerledim ve yolun karşısına geçip Loukianou Caddesi’ni takip ettim. Yol git gide dikleşiyordu ve ben kan ter içinde kalmıştım. Sürekli olarak düz gittiğimden karşıma yeni bir cadde ve otuz-kırk basamaklı merdivenler çıkıyordu. Sanıyorum bu şekilde yedi-sekiz merdiven çıkıp yolun sonuna geldim ama ortalıkta hala müthiş Atina manzarasını görebileceğim tepe yoktu aksine etraf beton yığınıydı. Beş metre önümde bir kaplumbağa dikkatimi çekti. Sanki bana gitmem gereken yolu gösteriyordu. Ben de o yolu takip ettim.
Lykavittos Tepesi
Civarda soru soracağım kimse olmadığından yoluma devam ettim. Zikzak çiziyordum ama yavaş yavaş yükseldiğimin de farkındaydım. Bizans Müzesi’nden çıktıktan sonra neredeyse bir saat falan yürümüştüm ve nihayet o muhteşem manzarayı gördüm. Ağaçlıklı bir yol, Atina evleri, ortada muhteşem Parthenon ve en arkada ise Piraeus Limanı… Bahsettiğim güzellik şöyle bir şeydi :
Lykavittos tepesi, Akropolis’ten de yüksek bir konumda. Tepeye aslında Ploutarhou adlı yerden teleferik ile çıkılıyor. İzlediğim yol beni farklı yöne götürdüğünden teleferiği göremedim.
Tepenin zirvesinde ise St. George‘a adanan küçük bir kilise, onun da hemen yanında ise incik boncuk satan göbekli bir amca var. Kilisenin hemen arka tarafında ise bir restorant yer almakta. Bu restorantın da arka tarafında ise sarılı-turunculu renkli Lykavittos Tiyatrosu bulunuyor. Kısacası, yorucu Lykavittos tepesi muhteşem Atina manzarasını görmek için inanılmaz güzellikte bir yer. O sebeple şiddetle tavsiye olunur.
Atina Gezilecek Yerler 2. ve 3. Gün
Atina’da gezdiğim diğer yerlerin bazılarını ayrı ayrı yazdığım için link vereceğim :
Atina Akropolis
Atina Akropolisi hakkında bilgiler verdiğim gezi notlarıma Atina Akropolis Gezilecek Yerler adlı yazımdan ulaşabilirsiniz.
Atina Antik Agora
Atina Antik Agora ile ilgili gezi notlarımı Atina Antik Agora adlı yazımda bulabilirsiniz.
Roma Agorası
Atina’daki Roma Agorası ile ilgili gezi notlarımı ise Atina Roma Agorası adlı yazımda okuyabilirsiniz.
Plaka
Atina’nın tarihi merkezi olan Plaka semti, tam olarak Monastiraki, Syntagma ve Akropoli metro istasyonlarının arasından kalan bölümdür.
Atina Akropolis Müzesi
Akropolis Müzesi eskiden ziyaret edilen Akropol antik sitesinde yer alırken zamanla şehirde bulunan eserlerin buraya sığmaması üzere yeni bir müze yapılması kararlaştırılmış. Yeni Akropolis Müzesi denen bu bina 2009 yılında açılmış. Mutlaka ziyaret edilmeli.
Atina Akropolis Müzesi’nin giriş ücreti 1 Nisan – 31 Ekim arası dönemde 10 Euro iken, 1 Kasım – 31 Mart arası dönemde ise 5 Euro‘dur.
Omonia Bölgesi
Omonia Bölgesi genelde öğrencilerin ya da anarşik gösterilerin olduğu bir bölge. Tripadvisor yorumlarında önerilen Kostas adlı souvlaki mekanına gitmek için Omonia bölgesine gitmiştim. Arayıp taramama ve insanlara sormama rağmen fazla takılmayıp geri dönmüştüm. Çünkü, öğrendiğim kadarıyla burası pek de güvenli bir bölge değil.
Ermou Caddesi
Ermou Caddesi, bizdeki İstiklal Caddesi’nin benzeri. Şık mağazaların bulunduğu caddede yürümeye başlayınca güzel nağmeler duymaya başlıyor insan. Bir yerde klasik gitarla, diğer yanda elektro gitarla konser veren gençler, az daha aşağıda ise laternacılar var. Maalesef çektiğim fotoğraf kötü çıkınca yükleyemedim.
Hadrianus Kemeri
Akropolis Müzesi’ne doğru giderken karşı yol üzerinde kalan yapıdır.
Panathinaiko Stadyumu
1896 yılında Modern Olimpiyatlara ev sahipliği yapmış olan stadyumdur.
Zeus Tapınağı
Hadrianus Kemeri’nin arka tarafından kalan ve günümüzde sadece kalıntıları görülebilen tapınaktır.
Philopappos Tepesi
Lykavittos Tepesi gibi bu tepenin de manzarası görülmeye değer. İnsanlar genelde buraya gün batımını seyretmek için geliyor. Atina’daki son günümde ben de buraya geldim.
Philopappos Tepesi’ne gidiş yolunda Roma döneminden kalma bir sarnıç ve yürümesi gayet zevkli, taşlı bir yol var.
Philopappos Tepesi’nde ayrıca bir tepe anıtı ve Sokrates Hapisanesi denen bir yer var. Ama sanıyorum Sokrates gerçekten burada hapis yatmadı.
Bu saydığım yerler dışında görülmeye değer başka yerler de var. Örneğin, zamanım yetmediğinden Kerameikos denen antik mezarlığın bulunduğu alana gidememiştim.
Atina’da Ne Yenir ?
Yemek kültürü bizimkine benzediği için Atina’da aç kalmak imkansız. Souvlaki yemek için turistik olsa da Monastiraki’yi tercih ettim. Souvlaki’nin karşılığı bizdeki şiş kebap. Asıl souvlaki domuz etinden yapılıyormuş ama kuzu ve beef çeşitleri de var.
Monastiraki’ye ulaştığımda sağlı sollu tavernalar karşıladı beni. Gözüme hoş gelen bir tanesine oturdum. Adı Thanasis (Mitropoleos 69 adresinde). Bir souvlaki, bir patates kızartması, bir de kola söyledim. Fiyatlar gayet uygundu ve cidden de doyurucuydu.
Yalnız dikkat ettiğim şey şu : Bizde şiş kebap istendiğinde o boya göre söylersem iki adet geliyor ama Thanasis’te dört tane gelince şaşırmıştım. Gayet memnun ayrıldım. Sonradan internetteki yazıları okuduğumda dikkat ettim. Birçok yazıda gezginler Thanasis’i tavsiye ediyor. Şans eseri de olsa doğru bir yer tercih etmişim.
Bizdeki karşılığı döner olan yiyeceğe ise “Gyros” adı veriliyor. Bunu da Adrianou Caddesi’nin sonunda ve Thissio metro istasyonuna çok yakın bir köşebaşı restorantında yemiştim. İsmi de Gyristraula idi. Bizdeki gibi ekmek arası yerine lavaş şeklinde pide içerisinde bol malzemeleri şeklinde gelmişti.
Onun dışında yine civardaki tavernalarda ouzo deneyebilir ve yerel biralardan Fix Hellas‘ı içebilirsiniz.
Atina Gece Hayatı
Yukarıda bahsettiğim gibi gece gezmeleri için geleneksel Atina deneyeimi için Monastiraki ve Plaka civarındaki yerlere gidilebilir. Diğer yandan ise bar ve kulüpler genel olarak Atina’da Gazi, Psirri, Kolonaki ve Exarcheia gibi semtlerde yer alıyor.
Havalimanı’ndan merkeze gelirken metroda tanıştığım İspanyol Ovi ile Gazi ve Psirri taraflarını dolaşmıştık. Şansımıza Gazi’de ücretsiz bir konsere denk gelip orada biraz zaman geçirmiştik.
Atina’da Nerede Denize Girilir ?
Pireaus Limanı’nda da denize girilse de tavsiye edilen yerler genelde Glyfada, Voula, Varkiza ve Sounion gibi yerler. En azından benim duyduklarım bunlar. Ben ise Atina’ya 1 saat uzaklıkta bulunan Vouliagmeni‘ye gitmiştim.
Syntagma Meydanı’na yakın bir yerdeki otobüs durağından E22 numaralı otobüs ile Plaz Vouliagmeni durağında inmiştim. Otobüs biletini Syntagma Meydanı’ndaki bir bilet gişesinden 1,6 Euro’ya almıştım. Dönüş yolunda ise bilet alabilecek bir yer bulamadığım için sağolsun İngilizce bilen bir kız benim yerime kartını basmıştı.
Vouliagmeni Plajı’na girmek için 4 Euro ödemiştim. Plajda boş bulduğum bir şezlonga çöktüm, ancak bunun için ekstra bir para ödemedim. Burada aynı zamanda yiyecek içecek satılan bir büfe de var. Fiyatlar makul seviyedeydi.
Atina Araç Kiralama
Atina’da araç kiralama seçeneklerine BURADAN ulaşabilirsiniz.
Genel anlamda, Atina’da geçirdiğim zamanı anlatmaya çalıştım. Detaylı yazdığım Akropolis, Antik Agora ve Roma Agorası yazılarımı da okuyabilirsiniz.
Seyahat fotoğraflarım ve videolarım için beni sosyal medya hesaplarımdan da takip edebilirsiniz.
INSTAGRAM : @seqununseyahatnamesi
Atina’da gezilecek yerleri mükemmel anlatmışsınız. İşime yaradı gerçekten.
Teşekkürler, beğenmenize sevindim.
Çok güzel bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık. Bir kaç yıldır Atina’ya gidiyorum, gerçekten de hakkını vermişsiniz. Bende nacizane bir iki öneride bulunacağım. İtalyan restaurantlarını severseniz, Kolonaki’de ki Maconi’s restauranti siddetlw tavsiye ederim. Pizza, sarap, istakoz, makarna gibi pek cok muhteswm lezzwtleri var. fiyatlar da makul sayilir. Ayrixa, ermou caddesi uzerinden biraz yukariya dogru ciktiginizda sag’sa Meliartos adinsa bir pastane goreceksiniz. Oranin en meshur pastanesi diyebiliriz. Inaulmaz guzel seyler yapiyorlar. Fiyatlari gayet uygun. Pavlova tatlisi (bir cesit beze) ve minik akdeniz pizzalari ve diger her swyi efsanedir. Bu arada Vouliagmeni deniz degil bir göl hatta şifalı balıklı bir göl. 2000 yıllık minarelli bir göl. Bende orayı mutlaka herkese tavsiye ediyorum. Göl’de yüzüp, şifalansınlar. Son derece faydalı.
Ekstra bilgiler ile bilgilendirici yorum ve tavsiyeleriniz için çok teşekkürler. Umarım bir fırsatını bulup tekrar giderim.
Atina ile ilgili birçok konuda gayet detaylı bir rehber tadında olmuş. Tebrikler.
Teşekkürler.
Atina mutlaka herkesin görmesi gereken bir yer.
Gayet bilgilendirici bir yazı.
Deniz için Glyfada mı yoksa Vouliagmeni’yi mi önerirsiniz?
Merhaba,
Glyfada’ya gitmedim ama Vouliagmeni de gayet temizdi.
Çok güzel bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık.
Atina üzerinden herhangi bir yere uçmak için transit vize gerekiyor mu?
Seyahat ile ilgili sosyal medya platformlarından takip ettiğime göre Yunanistan için transit vize gerekiyor. Yine de teyit ettirmek için havayolunuz ile irtibata geçmeniz daha sağlıklı olur.
Merhaba,
Havalimanından merkeze en iyi ulaşım yöntemi nedir?
Merhaba,
Fiyat olarak otobüs, metrodan biraz daha ucuz. Ancak, bazen trafiğe takılmak sorun olabiliyor. O yüzden benim tercihim metrodan yana.