Old Trafford Gezi Notlarım

Birleşik Krallık turuma başlamadan önce İngiltere’de mutlaka bir maç seyretmeliyim diye düşünmüştüm. Hemen Barclays Premier League‘in sitesine girip fikstürü inceledim ve bana daha uygun olduğundan bir Cumartesi gününü Manchester United – Sunderland maçına ayırmaya karar verdim. Zaten Manchester ziyaretini aslında bu sebepten dolayı gezi planıma dahil etmiştim.

Bu yazımda 2014 yılında gittiğim Old Trafford Stadyumu’na ulaşımdan stat çevresine, Mega Store’dan stat içi ambiyansa kadarki gözlemlerimi anlatacağım.

Manchester gezi notlarıma ise “Manchester Gezilecek Yerler” adlı yazımdan bakabilirsiniz.

Old Trafford’a Nasıl Gidilir ?

Old Trafford’a gitmek için otobüs seçeneği bir alternatif olsa da muhtemelen en iyi ulaşım şekli Metrolink ulaşım ağıdır. İstasyon durağı olarak Old Trafford adlı durak da var; ancak insanlar genelde Pomona’da inip stada yürüyerek ulaşıyor. Biz de Piccadilly Gardens’tan sarı renkli Metrolink’e binip dört durak sonra Pomona’da indik ve beş-on dakika yürüyüp stada ulaştık. Dönüşte ise Trafford Road Bridge’ten geçip resim çekmek için Exchange Quay’den bindik.

Metrolink biletleri istasyondaki makinelerden alınabiliyor, yalnız hatırladığım kadarıyla sadece bozuk para kabul ediliyor. Bilet ücretini ise çok pahalı buldum. Bu dört durak için 3.20 £ vermiştim.

Trafford Road Bridge’i geçip, Trafford Wharf Road boyunca yürüyüp, Sir Alex Ferguson Way tabelasını gördükten sonra zaten stat karşımıza geliyor. Devamında Sir Matt Busby Way’i takip edince de artık Old Trafford’a geliyoruz. Bu arada Trafford Wharf Road üzerinde Manchester United atkılarının yanı sıra üzerinde Manchester United ve rakip takım ismi yazan maç günü atkılarından da almak mümkün.

Eğer otobüs ile Old Trafford’a gitmek isterseniz Manchester şehir merkezinden 53, 79, 250, 255, 256, 263 ve x50 no.lu otobüslere binebilirsiniz.

Old Trafford Stat Çevresi

Saat 15:00’daki maç öncesi, stat çevresi atmosferi deneyimlemek için yaklaşık bir saat önceden stadın önüne geldik. Manchester United için kabus gibi geçen bir sezonun son haftaları olmasına rağmen, etraftaki kalabalığı görmek beni fazlasıyla mutlu etmişti.

Bu binanın giriş katı Mega Store. Burada kulüp ile ilgili formalar, ayakkabılar, futbol topları, tişörtler ve daha irili ufaklı bir sürü hediyelik eşya var. Fiyatlar ise cidden yüksek.

Mega Store’un tam karşısında ise Manchester United efsaneleri George Best, Denis Law ve Bobby Charlton’ın heykellerinin yer aldığı Kutsal Üçlü, “The United Trinity” yer alıyor.

Mega Store‘un sol yanından yani stadyumun güney tarafından devam edildiğinde Münih Tüneli adlı tünel var.

Bu şekilde adlandırılmasının sebebi ise gerçekten trajik. 6 Şubat 1958 yılında Manchester United oyuncularını taşıyan uçak, Kızılyıldız ile oynadıkları Avrupa Kupası maçından dönerken yakıt ikmali için Münih’e iner ve ikmalden sonra tekrar kalkan uçak kaza yapar ve takımın birçok futbolcusu hayatını kaybeder, bir kısmı da sakatlanır. Tarihe Münih Hava Felaketi olarak geçen olayda ölenlerin anısına bir anıt yapılmış. Tünele gelmeden sağ tarafta duvardadır.

Tünele girip kontrolden geçtikten sonra artık yerimizi almanın vakti gelmişti. Girdiğimiz bölüm Sir Alex Ferguson Stand adı verilen kuzey tribünü.

Old Trafford Stadyum İçi Ambiyans

Öncelikle Sir Alex Ferguson Tribününde 25. sıra ve 153 numaralı koltukta oturmuştum ve burası yer olarak gerçekten güzeldi. Gerçi sonuçta Old Trafford’a gelmişim, sıradan bir yerde bile otursam bana mutlaka güzel gelecekti. Yerime oturur oturmaz hemen stadın panoramik bir görüntüsünü aldım.

Old Trafford stadyumu, bugüne kadar gerek maç izlemek için gerekse stadyum turu yapma amaçlı gitmiş olduğum statlar arasında kesinlikle en iyisi. Gerçi henüz İspanya’ya gitmedim.

İngiliz taraftarlarda şöyle bir özellik var: Maçın başlamasında beş dakika kala stat neredeyse bomboş görünür ama maç başladıktan sonra ilk beş dakika içinde ise neredeyse tıklım tıklım olur. Ben de statları boş görünce biraz hayal kırıklığına uğramıştım ama sonra bir de baktım, her yer dolmuş.

Sunderland maçında da, artık sezonun bitmesine birkaç hafta kalmasına ve Manchester United’ın hiçbir iddiası kalmamasına rağmen stat neredeyse tamamen doluydu ve buna da çok şaşırmıştım. Üstteki fotoğraf ile alttaki fotoğraf her şeyi açıklıyor sanırım.

Bu arada, Manchester United stadı Old Trafford’un kapasitesi 76.000.

Maça gelirsek, Nick amcama göre Manchester United 4-0 kazanacaktı. Ben ise Sunderland’ın 1-0 ya da 2-1 kazanacağını söyleyince kahkaha atmıştı. Maçın sonucu ise 1-0 Sunderland lehineydi. Yani ben bilmiştim. Niye böyle tahmin ettiğime gelince, Sunderland iki hafta önce formda Chelsea’yi de deplasmanda yenmişti. O yüzden bu maçı da kazanacağını düşündüm.

Belki de ilk defa Manchester United’ın bir maçta bu kötü oynadığını gördüm. Sunderland de pek fazla bir şey üretemedi belki ama 1-0’lık galibiyetin yanı sıra iki topları da direkten dönmüştü. Manchester United’ın doğru dürüst pozisyonu yoktu maçta. Bu maçta Rooney sakatlığı sebebiyle oynamamıştı. Taraftarın umut bağladığı Nani çok kötüydü, Carrick ise cinayet sebebiydi. Taraftarlar yeni transfer genç Adnan Januzaj diye bağırıyordu.

Maçın son bölümlerine doğru teknik direktör Ryan Giggs, onu oyuna alsa da pek bir varlık gösteremedi. Manchester United artık öyle duruma gelmişti ki yenmeyeni dövüyorlar gibi bir şeydi. Bu durum doğal olarak taraftarı da huzursuz ediyordu. Hatta bir sıra alt çarpazımdaki bir elemanın yanındakine “This is why I want to stop coming” dediğini duydum.

Bulunduğum tribünün tam karşı tarafında takımların yedek kulübeleri vardı. Fotoğrafı çektiğimde ise Robin Van Persie ile Danny Welbeck oyuna girmeye hazırlanıyorlardı. Hemen onların yanlarında teknik direktör Ryan Giggs, arka tarafta ise efsane Paul Scholes ve diğer oyuncular vardı.

Maç ile ilgili çekmiş olduğum videoaları izlemek için ise Youtube kanalıma göz atabilirsiniz.

Maç bittikten sonra stat çevresinden ayrılıp merkeze indik ve biraz daha dolaştık. Daha sonra da saat 11’de Dublin’e gidecek uçağıma yetişmek için Manchester Piccadilly Tren İstasyonu’ndan Manchester Havalimanı’na doğru yol aldım. Şimdi sırada üç gece konaklayacağım Dublin var.

Dublin ile ilgili gezi notlarım için Dublin Gezilecek Yerler adlı yazımı okuyabilirsiniz.

Seyahat fotoğraflarım ve videolarım için beni sosyal medya hesaplarımdan da takip edebilirsiniz.

INSTAGRAM : @seqununseyahatnamesi

FACEBOOK : https://www.facebook.com/seqununseyahatnamesi

YOUTUBE : http://www.youtube.com/Seqununseyahatnamesi