4 günlük tatilimi fırsat bilip bu kez doğuya doğru gidip Bitlis şehrini keşfetmeye çalıştım. Bu yazımda Bitlis Gezilecek Yerler, Tatvan Gezilecek Yerler, Ahlat Gezilecek Yerler, Bitlis Kalesi, Bitlis Nerede, Muş Havalimanı’ndan Tatvan’a Ulaşım, Bitlis’in tarihi gibi bilgilerden bahsetmeye çalışacağım.
Gezilecek yerlere geçmeden önce en çok sorulan sorulardan başlayayım.
Yazı İçeriği
Bitlis’te Havaalanı Var Mı ?
Bitlis’te henüz havalimanı bulunmadığından, ulaşım genelde çevre illerdeki havalimanlarından sağlanıyor. Örneğin, Tatvan’a gidecekseniz, en yakın havalimanı Muş Havalimanı’dır. Bitlis’in ilçelerine yakın sayılabilecek diğer havalimanları ise Van Ferit Melen Havalimanı ile Batman Havalimanı’dır. Gideceğiniz yere göre bu havalimanlarını da değerlendirebilirsiniz.
Bitlis – Tatvan Arası Kaç Km ?
Bitlis – Tatvan arası 28 km’dir ve bu mesafe arabayla yaklaşık 25 km sürerken, otobüs ile 45 dakika civarı sürmektedir.
Tatvan – Van Arası Kaç Km ?
Tatvan – Van arası mesafe yaklaşık 140 km’dir ve arabayla ortalama 2 saat civarı sürer.
Muş Havalimanı’ndan Tatvan’a Nasıl Gidilir?
Tatvan’a en yakın havaalanı Muş Havalimanı olduğundan buraya uçak biletimi aldım. Muş Havalimanı gerçekten çok küçük bir havalimanı olup adeta müfreze binası gibi bir yer. İstanbul’dan yaklaşık 1,5-2 saat süren yolculuktan sonra uçaktan iner inmez yolcular, otobüslerle giriş binasına taşınıyor. Binadan çıkar çıkmaz hemen karşıda Tatvan’a giden yarım otobüsler bekliyor. Yolculuk süresi yaklaşık 1 saat olup ücreti kişi başı 20 TL’dir.
Muş havalimanından kalkan bu otobüsler yol üzerinde yalnızca Güroymak ilçesinde yolcu indirip bindiriyor. Ondan sonra tam gaz Tatvan’a gidiyor.
Tatvan Gezilecek Yerler
Tatvan, Bitlis’e bağlı bir ilçe olmasına rağmen nüfus ve gelişmişlik bakımından Bitlis’ten daha ileridir. Tatvan’ın merkezi konumunda olan upuzun Cumhuriyet Caddesi’nde ise aranılan her şey bulunabilir.
Tatvan’da gezilebilecek yerler ise şunlardır :
Nemrut Krater Gölü
Volkanik patlamalar sonucu oluşan Nemrut Krater gölü, büyüklük bakımından Kırgızistan’daki Issık Göl’den sonra dünyanın en büyük ikinci krater gölüdür.
Tatvan-Bitlis yolu üzerine bulunan tabeladan itibaren yaklaşık 20 km’lik uzaklıkta bulunur. Bildiğim kadarıyla toplu taşıma ile ulaşım yok. O yüzden ya özel aracınızla ya da otostop ile gitmeniz gerekiyor.
Nemrut Krater Gölü’nün daha gerisinde ise Ilık Göl denen daha küçük bir göl bulunuyor. Bunun için de youtube kanalıma göz atabilirsiniz.
El-Aman Hanı
16. yüzyıl yapısı olan El Aman Hanı, Rahva Kervansarayı adıyla da biliniyor. El-Aman Hanı’na şu an için giriş izni verilmiyor. Ancak, devlet memuru (hakim, savcı, emniyet mensubu gibi) olan kişilere müsaade ediliyor.
Bir arkadaşım sayesinde ben de bu yapıyı yakından inceleyip görme fırsatı buldum. Görevli de gerçekten güzel bilgiler verdi. El Aman Hanı’nın nasıl bir yer olduğunu aşağıdaki videodan görebilirsiniz.
El Aman Hanı’ndaki kemerli yapıların orta kısımlarında özellikle kış aylarında binek hayvanları yer alırmış. Biraz daha rahatına düşkün kişiler ise parasını verip kenar kısımlardaki odalarda kalırlamış.
Hanın öteki tarafında ise devlet katından önemli kişilerin kaldığı kişilere tahsis edilmiş odalar bulunuyor.
Öğrendiğim kadarıyla El Aman Hanı, Bitlis Eren Üniversitesi’ne devredilmiş. Bazı zamanlar düğün gibi etkinliklerin yapıldığı bu tarihi handa, üniversitenin rektörü bu olaya son vererek burayı birkaç yıl içinde bir Selçuklu-Osmanlı kütüphanesine dönüştürmeyi planlıyormuş. Umarım bu plan hayata geçer.
Tatvan’da Ne Yenir?
Tatvan duyduğum kadarıyla kebabıyla meşhur bir yermiş. Yukarıda bahsettiğim Cumhuriyet Caddesi üzerinde birçok kebapçı salonu bulabilirsiniz. Cağ kebabı ve Büryan Kebabını da bu restorantlarda yemek mümkün. Ben ve arkadaşım ise Tatvan Yaşam AVM içinde bulunan Gökte Ada Restorantı tercih ettik. 2 Adana kebap + 1 kuzu şiş kebap ve içecek için toplamda 75 TL ödemiştik. (Arkadaşım sağolsun 🙂 ) Yemekten sonra ise çay ikramı yapılıyor.
Kebap dışındaki alternatifler ise Türkiye’nin her yerindeki gibi. O yüzden ekstradan önerebileceğim bir şey yok.
Bu arada belirtmeden geçmeyeyim. Doğu illerine gittiğimde mutlaka bal aldığım için dükkan araştırmaya başladık. Tatvan’da yaşayan arkadaşımın da tavsiyesiyle Yeni Çarşı Cd. üzerinde bulunan Sefa Bal & Peynircilik adlı dükkandan karakovan balı aldım. Kendisi bir parça kesip tattırıyor. Tadı gerçekten nefis. Kilosunu 130 TL’den satıyor ama sağolsun 100 TL’den verdi. Daha önce Kars seyahatimde de bahsettiğim gibi burası da yaşadığınız yere satın almış olduğunuz balı kargo yapıyor. Kargo istemezseniz uçağın bagajına vermek şartıyla kendiniz de getirebiliyorsunuz.
Ahlat Gezilecek Yerler
Malazgirt Savaşı’ndan sonra kurulan ilk büyük Türk şehri olan Ahlat, Bitlis merkeze yaklaşık 60 km, Tatvan’a ise 25-30 km uzaklıkta bulunan eski bir yerleşim yeridir. Detaylı tarih bilgisi vermeden direkt olarak gezilecek yerlere değinmek istiyorum:
Ahlat, gerek tarihi gerekse gezilip görecek yerleri bakımından beni fazlasıyla memnun eden bir yer oldu. Gezip gördüğüm yerleri şöyle sıralayabilirim.
Ahlat Kalesi
Evliya Çelebi’nin anlatımına göre 1561-62 yıllarında bizzat Kanuni Sultan Süleyman’ın mimari ölçüleriyle Zal Paşa eliyle yaptırılan dörtgen şekilli bir kaledir. Kalenin girişinde herhangi bir Türkçe kitabe yok.
Ahlat Kalesi’ni bulmak için herhangi bir tabela bulunmuyor. Ağrı-Bitlis yolunda Harabe Şehir tabelasının olduğu kavşağı biraz geçtikten sonra yol, dar bir yan yola bağlanıyor ve burası Kale Caddesi olarak geçiyor. Haritadan takip ederseniz kolaylıkla bulursunuz.
Kale içinde iki adet cami ve sağlam ve yer yer yıkılmış kuleler ile çeşitli evler bulunuyor.
Kadı Mahmut Camii
Ahlat Kalesi içinde bulunan ve 1584 yılında yapılmış olan bir camidir. Bu caminin en önemli özelliği, yapımında yalnızca kesme taş kullanılmış olmasıymış.
İskender Paşa Camii
Yine kale içinde Kadı Mahmut Camii’nin az ilerisinde yer alır. Bu caminin de yapılış tarihi 1584’tür.
İskender Paşa Camii’nin yanındaki ufak düzlükte ise yıkık bir kule ve yanında çan kulesine benzer, Arapça kitabeli bir yapı bulunuyor. Bunun ne olduğu hakkında bir bilgim yok.
Ahlat Selçuklu Mezarlığı
12. ve 13. yüzyıllara ait olan ve 200 dönümlük geniş bir araziye yayılmış bu mezarlar bilinen en büyük Türk-İslam mezarlığıdır. Mezarlıkta edindiğim bilgiye göre, burada üç tür mezar taşı bulunuyormuş: Birincisi Kurgan Mezar denen oda mezarlar, ikincisi lahit-sanduka tarzı mezarlar ve üçüncüsü ise şahideli mezarlar.
Mezarlığın bir bölümü ise, İlhanlıların hakimiyeti dönemi ile Akkoyunlu ve Karakoyunlular dönemine ait mezarlarla kaplıdır. Bu geniş alana yayılmış Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nın genel bir görünümünü aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.
Bu arada, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’na giriş ücreti bulunmuyor.
Emir Bayındır Camii ve Kümbeti
Ahlat Selçuklu mezarlığının bulunduğu geniş alanın en arkasında kalan kısmında yer alan dikdörtgen planlı bu camii, Akkoyunlu hükümdarı Bayındır İbn Rüstem için 1477 yılında yaptırılmış.
Caminin hemen yanında ise 1481 yılında yine Bayındır İbn Rüstem için yaptırılan bir kümbet bulunuyor.
Emir Bayındır Köprüsü
Ahlat’ta Taht-ı Süleyman Mahallesi’nde yer alan Bayındır Köprüsü’nün, kesin olarak kim tarafından yapıldığı bilinmese de 15. yüzyılda Akkoyunlular tarafından onarıldığı biliniyor. Kesme taş kullanılarak yapılan köprü, geniş basamaklı olarak inşa edilmiştir.
Köprünün sol tarafında ise küçük bir şelale bulunuyor. Aşağıda çekmiş olduğum videoda hem bu küçük şelaleyi hem de köprüyü değişik bir açıdan görebilirsiniz.
Ahlat Harabe Şehir
Binlerce yıllık olduğu söylenen mağara kümelerinden oluşan eski bir yerleşim yeridir.
Hasan Padişah Kümbeti
Emir Hüsameddin Aka bin Mahmud adına 1275 yılında yaptırılan bu kümbet Ahlat hükümdarı Hasan Aka’ya aittir. Bu kümbet halk arasında Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’a ait olduğu biliniyorsa da aslında Hasan Padişah denen kişi Moğolların o zamanlardaki Ahlat hükümdarıymış.
Kümbet iki katlıdır ve alt katında cenazelik vardır. 1906 yılında çıkan bir yangın sonucunda Hasan Aka ile vezirinin cenazeleri yanarak yok olmuş.
Yıkık Kümbet
Hasan Padişah Kümbeti’nin hemen yanında bulunan bu kümbetin de 13. yüzyılda Hasan Padişahın eşi için yapıldığı tahmin ediliyor. Yıkık Kümbet denmesinin sebebi ise kaide kısmına kadar yıkılmış olmasıdır. Cenazelik kısmına ise 9 adet basamakla iniliyor.
Ahlat’ta Ne Yenir?
Ahlat’ta tarihi yerileri gezmenin dışında merkezde pek dolaşmadık. Ahlat Kalesi’ni gezdikten sonra arkadaşımın “Ahlat’ın kavurması meşhurdur” tavsiyesiyle yol üstünde bulunan Van Gölü manzaralı Akgün Restorant-Kavurmacı Bülent Usta adlı mekana gittik. Kavurması güzel denebilir, fiyatlar ise ortalamanın biraz üstünde diyebilirim. Yine de tavsiye edebileceğim bir yer.
Bitlis Gezilecek Yerler
Bitlis gezimin çoğunu Tatvan’da geçirmiş olsam da il merkezine de uğramadan dönmeyeyim dedim. Burada da gezilecek bazı önemli yerler bulunuyor.
Bitlis’te gezilecek yerleri şöyle sıralayabilirim :
Bitlis Kalesi
Gerçekten şehre hakim bir noktada, dik yamaçlı doğal bir kayalık üzerine kurulmuş olan Bitlis Kalesi’nin Büyük İskender’in hazinedarı Bedlis tarafından yapıldığı tahmin ediliyor. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde de bu şekilde geçiyor.
Kalenin içine girmek istedim, ancak demir bir kapı ile kapısı kilitlenmişti. Sonradan internetten araştırmalarım sonucu kalenin toprak ile dolu olduğundan gezilemediğini anladım.
Kalenin sağ tarafında Bitlis Çayı ve hemen yanında ise Apsalağa Camii bulunuyor.
İhlasiye Medresesi
Kitabesinde yazan bilgiye göre 1589 yılında Bitlis Hanlarından 5.Şerefhan tarafından yaptırılmıştır. Döneminin en önde gelen bilim merkezlerinden yani günümüzün üniversitelerinden biriymiş. Görünüş açısından Selçuklu mimarisi özelliklerini taşıyormuş.
İhlasiye Medresesi üç bölümden oluşuyor. İçeri girdikten sonra sağ tarafta kalan bölümde dini ilimler okutulurken, sol tarafta ise matematik, fizik gibi pozitif ilimlerin eğitimi verilirdi. Tam ortada bulunan bölüm ise kütüphane olarak kullanılıyordu. Günümüzde ise bu medrese, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü hizmet binası olarak kullanılıyor.
İhlasiye Medresesi’nin bulunduğu kompleksin içinde, medrese girişinin tam karşısında Şerefhan soyundan olan II.Şerefhan’a ait 15.yüzyıl yapısı bir türbe ve hemen onun solunda ise II.Şerefhan’ın kızlarının gömülü olduğu başka bir türbe daha bulunuyor.
Medresenin sol tarafında ayrı bir yerde ise yine Şerefhan soyundan gelen Veli Şemseddin’in Türbesi bulunuyor. Türbenin içinde ise 4 adet çilehane bulunuyor. Bu çilehane odalarına, aşağıda resimde görünen kapıdan ilerleyince en köşede yer alan başka bir küçük kapıdan girildiğinde ulaşılıyor.
Bitlis Taş Camii
Bitlis Kalesi’nin gerisindeki yol üzerinde bulunan kareye yakın bir formda yapılmış bir camidir. Yanlış hatırlamıyorsam üzerinde 1874 yılında yapıldığı yazıyor.
Saydıklarım dışında Ulu Camii, Gökmeydan Camii ve Şeyh Hasan Camii gibi merkezde bulunan başka camiler de Bitlis’te gezilmesi gereken yerlerdendir.
Bitlis Etnoğrafya Müzesi
İhlasiye Medresesi’ne yaklaşık 5 dakikalık yürüme mesafesinde bulunan Etnoğrafya Müzesi, Pazartesi dışında her gün ziyarete açık olup giriş ücretsizdir. Bitlis halkının eski yaşayış tarzını anlatan, yöresel el sanatları gibi temaları işleyen bir müzedir.
Bitlis’ten Ne Alınır ?
Bitlis’e yolunuz düşerse ilk olarak alınmasını tavsiye ettiğim şey Karakovan Balı‘dır. Ben geçen yıl gittiğimde kilosu 130 TL civarındaydı. Eğer isterseniz 10-15 TL fazladan verip evinize de kargolatabilirsiniz. Diğer türlü uçağın bagajına vermek suretiyle havalimanından geçirebilirsiniz.
Karakovan Balı için Yeni Çarşı Caddesi üzerinde bulunan Sefa Bal & Peynircilik adlı dükkanı tavsiye edebilirim.
Bunun dışında kök boyalı kilimler, halılar, toprak çanak çömlekler, Adilcevaz cevizi, Hizan fındığı ve küp peynir de Bitlis ve ilçelerinden sıklıka hediyelik olarak alınan ürünlerdir.
Bitlis Araç Kiralama
Rentalcars Connect üzerinden kolay bir şekilde size uygun aracı kiralamak için aşağıdaki arama motorunu kullanabilirsiniz.
Birkaç günlük gezimde Bitlis gezilecek yerler ve diğer gözlemlerimi aktarmaya çalıştım. Bir sonraki durağım olan Van gezimdeki gözlemlerim için Van Gezilecek Yerler adlı yazıma bir göz atabilirsiniz.
Seyahat fotoğraflarım ve videolarım için beni sosyal medya hesaplarımdan da takip edebilirsiniz.
INSTAGRAM : @seqununseyahatnamesi
Merhaba. Ben de geçen hafta El Aman Hanına gitmiştim ama girememiştim. Kimse yoktu. Sayenizde içini görmüş oldum. Teşekkürler.
Ben de yakın zamanda Bitlis’e gideceğim. Güzel bir özet olmuş. Teşekkürler. Diğer yazılarınıza da göz attım. Takip etmiş olduğunuz çizgi bence çok başarılı.
Teşekkürler Levent hocam. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum.
Vanada gelseydin keşke. 🙂
Van’a da geldim hocam. Onu da yakın zamanda yazacağım.
Hocam Vana geldinde niye bana haber etmedin 🙂
Daha önce bu konuyu konuşmuştuk 🙂
Hocam haklisin ama Tatvan’da yasayan arkadasimla beraberdim. Zaten gunubirlik gelmistim Van’a.