Sequ'nun Seyahatnamesi
Venedik gezi notlarımın ilkinde Venedik’te gezilecek yerler, konaklama, ulaşım ve yeme içme ile ilgili izlenimlerimden bahsetmiştim. Bu yazımda, Venedik’teki ikinci günümde gezdiğim yerler ve gondol kullanmak ile ilgili tecrübelerimden bahsedeceğim.
Yazı İçeriği
Gondol İle İlgili Genel Bilgiler
Venedik’e gidip de gondola binmek olmazsa olmazlardan. Ancak gondollar artık tamamen turizm amacıyla kullanıldığından fiyatları da hayli yüksek. 30 dakikalık küçük turlar için yaklaşık 90 Euro, 45 dakikalık büyük turlar için de yaklaşık 120 Euro isteniyor. Çok az da olsa pazarlık payı var. Tek kişi iseniz bayağı tuzlu gelebilir ancak grup iseniz kişi başına maliyet düşeceğinden “insan dünyaya bir kere geliyor” deyip bu turlara katılabilirsiniz. Peki gondola binip etrafı seyretmenin dışında kendinizin gondolu kullandığınızı hiç düşündünüz mü? Evet bu mümkün. Venedik maceramda daha farklı bir aktivite istediğimden benim yaptığım da buydu. Gondol sürmek..
Venedik’te Nasıl Gondol Kullanırım ?
İtalya seyahatime çıkmadan önce Tripadvisor’da gezinirken “Row Venice” adlı konuya rastladım. Hoşuma gidince Venedik’teki yorucu bir günün ardından hostele gelince ilk işim irtibata geçip rezervasyon yapmak oldu. Kısa süre içinde cevap alıp rezervasyon olayını hallettikten sonra da buluşma yerine nasıl gideceğimi araştırdım. Buluşma noktaları kişi sayısına göre değişiyor ancak genelde bir seferde katılımcı sayısı dört ve daha az olduğundan buluşma noktasını “Sacca” olarak belirliyorlar. Sacca, Venedik adasının kuzeyinde Cannaregio bölgesinde kalıyor. Ben de tek kişi olduğum için buluşma noktası “Sacca”ydı. Zaten rezervasyon esnasında size saati ve nerede beklemeniz gerektiğini söylüyorlar. Peki tam olarak nedir bu Row Venice?
Kısaca Row Venice, gondolu kişinin kendisinin kullanmasına olanak veren 1,5 – 2 saatlik bir derstir. Buluştuğunuz hoca önce gondolun bulunduğu marina içinde size pratik bilgiler veriyor ve kazıklara bağlı şekilde duran gondolda bir küreği size verip nasıl tutulması ve çevrilmesi gerektiğini açıklıyor.
Gondol Kullanan Kişiye Ne Denir ?
Söz konusu turdaki genel bilgilerden sonra pozisyon alıyorsunuz.
Birinci pozisyon, yani gondolün ön tarafına Pruva deniyor, bu pozisyonda gondolu kullanan kişiye Provino deniyor.
İkinci pozisyon -ki gondolün ana kontrol merkezi denebilir- ise gondolün arka kısmıdır. Buraya da Popa, gondolu kullanan kişiye ise Popiere deniliyor. Popa kısmı kesinlikle daha zor.
Nasıl Gidilir ?
Bana bildirilen yer Sacca olduğu için sabah 07:12 vaporettosu iile kaldığım hostele en yakın durak olan Riva de Biasio‘ya geldim. Biletim olmadan bindim ama hemen görevliyi bulup 7 Euro değerindeki aşırı pahalı biletimi kestirdim. Biletsiz yakalanmanız durumundaki cezayı ise tahmin edemiyorum. Neyse dört durak sonra Madonna dell’Orto durağında indim ve yakın olmasına rağmen neredeyse 45 dakika Sacca Misericordia marinasını aradım. Burada biraz bekleyip bana ders verecek hoca Anna ile buluştum.
Row Venice Fiyatı
Hocam Anna geldikten sonra bahsettiğim pratiklerden sonra dersimize başladık. Ders yaklaşık 1,5 saat sürdü ve bunun için ödediğim ücret ise 80 Euro. Bu ücret kişi başı değil ders başı. Yani dört kişi de gitseniz aynı parayı ödüyorsunuz. Sadece size ayrılan zaman azalıyor o kadar. Klasik gondol turu ile karşılaştırılırsa fiyat olarak bir nebze daha iyi gibi.
Popiere pozisyonunda gondol kullanırken…
Gondol Turun Negatif Yanları
Bir kere gondol aslında beklediğimden çok uzaktı. Çünkü bildiğimiz gondollar gibi siyah renkli, cilalı ve bakımlı değildi, aksine sıradan bir bot gibiydi. Onun dışında dersler trafiğin daha az olduğu kuzey bölgesi Cannaregio’da yapılıyor. Burada kanallar daha merkezi kanallara oranla daha sönük. Manzara da merkezdekiler kadar güzel değil. Ama çok da kötü değildi. Yine de farklılık adına bu tur denenebilir. Edindiğim tecrübeye göre 5 üzerinden 3,5 veririm.
Venedik Gezilecek Yerler
Gondol dersinden sonra hedefim San Marco meydanıydı. Bir önceki gün gezemediğim kalan yerlere göz atacaktım.
Palazzo Ducale
Gondol turunu bitirdikten sonra diğer yerleri gezmeye Dükalık Sarayı‘ndan başladım. Diyeceğim odur ki verdiğim 16 Euro’ya kesinlikle değmedi. (Haziran 2020 güncel fiyatı 28 Euro). Hem çok pahalı hem de benim çok ilgimi çekmedi. Sadece hapisane kısmı biraz enteresan. Bina, dışarıdan belki güzel duruyor ama içi çok ilgi çekici değil. Belki bir rehberle girsem biraz daha sevebilirdim. Bu arada içeride fotoğraf çekmek ise yasak.
Dükalık Sarayı – Venedik Gezilecek Yerler
Ponte dei Sospiri
Ponte dei Sospiri’nin yapılışı 17. yüzyılın başına dayanıyor. Buraya “Ahlar Köprüsü” ya da “İç Çekme Köprüsü” denmesinin sebebi ise rivayete göre mahkumların hapishaneye geçerken Venedik’in güzel manzarasına son kez bakıp iç çekmeleriymiş. Gerçi bir yerde okuduğuma göre ise de asıl sebebi farklıymış. Köprünün pencerelerindeki taş ızgaralar çok küçük olduğu için manzarayı görmek pek de mümkün değilmiş. Asıl sebep, Venedik Cumhuriyeti zamanında hapis cezası alan mahkumların bir daha serbest bırakılmamalarıymış.
Mahkumların gözünden Ponte dei Sospiri – Venedik Gezilecek Yerler
Floransa’ya gidecek trenime daha 4 saat olduğundan zamanı değerlendirmek için Museo Storico Navale’ye yani Deniz Tarihi Müzesi‘ne gittim. Sahil boyunca yürüyüp beşinci köprüyü geçtikten sonra solda kalıyor.
Deniz Tarihi Müzesi – Venedik Gezilecek Yerler
Müzenin yapılış tarihi 1919. Torpidolardan irili ufaklı toplara, güllelere, gemi maketlerine ve çeşitli haritalara kadar bir çok şey sergilenmekte. Küçük bir müze olmasına rağmen şahsen Palazzo Ducale’den daha ilgi çekici buldum. Giriş ücreti ise 10 Euro.
Müzede ilgimi çekenlerden biri de 1571 İnebahtı Deniz savaşında Venedikliler tarafından Osmanlılar’a karşı kullanılan bir toptu.
Kıbrıs’ı Türklere karşı savunmak için kullanılan toplardan biri – Venedik Gezilecek Yerler
Bunun dışında 1911 Trablusgarp savaşında ele geçirilen Türk yapımı bronz bir havan topu da sergilenmekte.
Trablusgarp’ta ele geçirilen Türk yapımı bronz havan topu – Venedik Gezilecek Yerler
Deniz Müzesi’nde 1 saate yakın kalıp tekrar San Marco meydanına geldim. Yol üzerinde Italia ve Venezia yazılı tişörtlerden aldım. Fiyatlar genellikle 10-15 Euro arası. Daha sonra Rialto’yu geçtim ve köşede İtalya’nın en basit pizzası olan bir adet Margherita’mı ve kolamı alıp köşede bir yerde afiyetle yedim. Treni kaçırma ihtimaline karşı daha fazla oyalanmadan direkt hostele döndüm. Hostelde biraz takılıp saat üç gibi ayrıldım. Evet “Venedik Rüyası” sona eriyordu. Son kez Santa Lucia garından Venedik’e baktıktan sonra bir kez daha iç çekerek tren saatime kadar oyalandım.
Buradan sonraki durağım olan Floransa ile ilgili gezi notlarımı okumak için Floransa Gezilecek Yerler adlı yazıma bakabilirsiniz.
Seyahat fotoğraflarım ve videolarım için beni sosyal medya hesaplarımdan da takip edebilirsiniz.
INSTAGRAM : @seqununseyahatnamesi
Deniz müzesi, Venedik’te birçok kişi tarafından es geçilen bir müze. Ancak ben de sizin gibi düşünüyorum. Küçük olmasına rağmen beğendiğim bir müzeydi. Bu arada giriş ücreti 5 euro olmuş.